Kızılelma hayaliyle yetişmiş, bu idealin etrafında bulunmuş kişiler için geçmişin içerisinde akan bir hayat hikayesi. Benim kendi ideallerim ve kızılelma anlayışım için tazeleyici ve güçlendirici bir hatırlatma oldu.
Özellikle son bölümleriyle bir hayat tecrübesini onu yaşamadan size veriyor.
Yazarın çocukluğunu yaşadığı sokaktan, savaştığı cephelere kadar derin bir anlatıma sahip, müthiş bir edebi eser olduğu kanaatindeyim. Ancak bazı kısımları fazla uzatılmıştır (Çin tarihi, Rusya diplomasisi) ve okuru sıkan nitelikte onun dışında keyifle bitirdiğim eser.
Ya 57’inci Alay? 57’inci Alay bir başka tülü alaydı. 57’inci Alaydan bu gökkubbede baki kalan hoş bir sadadır. Çünkü Çanakkale Harbinde 57’inci Alay tamamen şehit oldu…
— Mesele ölmekte değil; ölmeden idealimizi yaratmak, yapmak ve yerleştirmektedir...
Bu kısa cümlede, onun mizacı ve büyük hikâyesinin ona daima hâkim olan bütün bir prensipler sistemi vardır: ölümü ve tehlikeyi göze almak, ama ölmeden muvaffak olmak, yaratmak, yapmak ve yerleştirmek...
Bu mizaç ve karakter, heyecanının değil, mantığın ve sağduyunun ifadesidir. Bu mizaç ve karakter örgüsü, Mustafa Kemal’in harekât ve icraatına, hayatının sonuna kadar hâkim olacaktır.